Antik Yunanlılar dünyalarını haritalarda muhtelif şekillerde tasvir ettiler, çoğu zaman değişik bölgeleri ve yerleri temsil etmek için mitolojik figürler ve semboller kullandılar.
Antik Yunanistan’ı bir haritada tasvir etmenin en yaygın yollarından biri ızgara sistemi kullanmaktı. Bu sistem dünyayı her biri değişik bir harf ya da rakam ile temsil edilen bir takım kareye böldü. Izgara sistemi hem coğrafyacılar bununla beraber kartograflar tarafınca dünyanın doğru haritalarını kurmak için kullanıldı.
Antik Yunanistan’ı bir haritada tasvir etmenin bir öteki yaygın yolu mitolojik bir harita kullanmaktı. Bu haritalar antik Yunanlıların hikayelerine ve inançlarına dayanıyordu ve çoğunlukla tanrılar, kahramanlar ve öteki mitolojik figürleri içeriyordu.
Antik Yunan’ın en meşhur mitolojik haritalarından biri, Miletli Hekataios’un yarattığı dünya haritasıdır. Bu harita, Homeros ve Hesiod’un hikayelerine dayanıyordu ve dünyayı okyanusla çevrili düz bir disk olarak tasvir ediyordu. Haritada Zeus, Poseidon ve Hades benzer biçimde bir takım mitolojik figür yer alıyordu.
Antik Yunan mitolojik haritaları yalnız navigasyon için kullanılmamış, bununla beraber dini ve kültürel yaşamda da mühim bir rol oynamıştır. Bu haritalar antik Yunanlıların inançlarını güçlendirmeye destek olmuş ve dünyalarının görsel bir temsilini elde etmiştir.
Hususiyet | Yanıt |
---|---|
Antik Yunanistan Haritası | Antik Yunan’ın mühim şehirlerinin, simge yapılarının ve mitolojik alanlarının yerlerini yayınlayan bir harita. |
Antik Yunan Coğrafyası | Antik Yunan coğrafyasının, dağları, nehirleri ve kıyı şeridini de içeren bir açıklaması. |
Antik Yunan | Minos Medeniyeti’ndan Roma İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar Antik Yunan tarihinin süre çizelgesi. |
Antik Yunan Kültürü | Antik Yunan kültürünün, sanatı, edebiyatı ve felsefesinin tanımı. |
II. Antik Yunan Haritası
Antik Yunan dünyası, kuzeyde Karadeniz kıyılarından güneyde Akdeniz’e kadar uzanan geniş ve karmaşa bir dünyaydı. Yunanistan’ın değişik yerleri ortak bir dil, kültür ve din ile birleşmişti sadece bununla beraber coğrafyaları sebebiyle de ayrılmışlardı. Yunanistan’ın dağlık arazisi insanların bir bölgeden diğerine yolculuk etmesini zorlaştırıyordu ve bu da bir takım değişik yöresel kültürün gelişmesine yol açtı.
Antik Yunanlılar da denizci bir halktı ve Akdeniz’in uçsuz bucaksız alanlarında gezinmek için haritalar kullanıyorlardı. Bu haritalar çoğu zaman yanlıştı, sadece Yunanlıların öteki kültürlerle tecim yapmasına ve yeni topraklar keşfetmesine destek olmak için yeniden de önemliydi.
En meşhur antik Yunan haritası, MS 2. yüzyılda açılan Peutinger Haritası’dır. Peutinger Haritası, Roma İmparatorluğu’nun başlıca tecim yollarını yayınlayan bir yol haritasıdır. Oldukca doğru bir harita değildir, sadece antik Yunanistan ve Roma yaşamına büyüleyici bir bakış sağlar.
Antik Yunanlılar ek olarak dünya haritaları, bireysel bölgelerin haritaları ve kent haritaları da dahil olmak suretiyle bir takım başka harita da oluşturdular. Bu haritalar navigasyon, harp ve arazi ölçümü benzer biçimde muhtelif amaçlar için kullanıldı.
III. Antik Yunan Coğrafyası
Antik Yunanistan’ın coğrafyası, kültürünün ve tarihinin gelişiminde mühim bir etkendi. Ülke, Balkan Yarımadası’nın cenup kesiminde yer alır ve Ege Denizi, İyon Denizi ve Akdeniz ile çevrilidir. Antik Yunanistan’ın coğrafyası, engebeli dağları, sayısız adası ve uzun kıyı şeridi ile karakterize edilir.
Antik Yunanistan’ın dağları, kültürünün gelişiminde mühim bir rol oynamıştır. Dağlar, istilaya karşı naturel bir bariyer elde etmiş ve ek olarak savaştan ya da zulümden kaçan insanoğlu için bir sığınak işlevi görmüştür. Dağlar ek olarak su, kereste ve mineral deposu elde etmiştir.
Antik Yunan adaları da kültürünün gelişimi için önemliydi. Adalar, değişik kültürlerden insanların buluşup düşünce alışverişinde bulunabileceği bir yerdi. Adalar bununla beraber bir yemek kaynağıydı ve insanların öteki ülkelerle tecim yapabileceği bir yer sağlıyordu.
Antik Yunanistan’ın kıyı şeridi de gelişimi için önemliydi. Kıyı şeridi, insanların yolculuk etmesi ve öteki ülkelerle tecim yapması için bir yol sağlıyordu. Kıyı şeridi ek olarak bir yemek deposu sağlıyordu ve insanların kentler ve kasabalar inşa edebileceği bir yerdi.
Antik Yunanistan’ın coğrafyası, kültürünün ve tarihinin gelişiminde mühim bir etkendi. Dağlar, adalar ve kıyı şeridi, insanların yaşama ve birbirleriyle etkileşim kurma biçiminde mühim bir rol oynadı.
IV. Antik Yunan
Antik Yunan zamanı üç ana döneme ayrılabilir: Arkaik devre (MÖ 800-500 civarı), Klasik devre (MÖ 500-323 civarı) ve Helenistik devre (MÖ 323-31 civarı).
Arkaik devre, Yunanistan’da büyük kültürel ve politik gelişimin yaşandığı bir dönemdi. Atina, Sparta, Korint ve Teb kent devletleri büyük güçler olarak ortaya çıktı ve Yunan alfabesi geliştirildi.
Klasik devre, Yunanistan’da büyük sanat içerikli ve entelektüel başarıların yaşandığı bir dönemdi. Parthenon Atina’da inşa edildi ve Platon, Aristoteles ve Sofokles’in eserleri yazıldı.
Helenistik devre Yunanistan’da büyük siyasal ve kültürel değişimin yaşandığı bir dönemdi. Büyük İskender Pers İmparatorluğu’nu fethetti ve Yunan kültürünü Akdeniz yaşamına yaydı.
Helenistik çağın sonu, MÖ 146’da Yunanistan’ı fetheden Roma İmparatorluğu’nun başlangıcını işaret etti.
V. Antik Yunan Kültürü
Antik Yunan kültürü, Batı uygarlığı üstünde derin bir tesir bırakan varlıklı ve canlı bir kültürdü. Yunanlılar, sanat, edebiyat, felsefe, bilim ve matematiğe mühim katkılarda bulunan oldukca yaratıcı insanlardı.
Yunan sanatı güzelliği, simetrisi ve gerçekçiliğiyle karakterize edilmiştir. Yunan heykeltıraşlar, Olympia’daki Zeus heykeli ve Milo Venüsü de dahil olmak suretiyle hayattaki en ikonik sanat eserlerinden kimilerini yaratmıştır. Yunan ressamlar ek olarak, çoğu zaman mitolojik sahneleri tasvir eden güzel sanat eserleri de üretmiştir.
Yunan edebiyatı da oldukca etkiliydi. Homeros, Sofokles, Euripides ve Aristophanes’in eserleri bugün hala okunmakta ve beğenilmektedir. Platon ve Aristoteles benzer biçimde Yunan filozofları dünya hakkındaki yeni düşünme biçimleri geliştirdiler ve fikirleri Batı düşüncesi üstünde kalıcı bir tesir bıraktı.
Yunan bilim adamları ve matematikçiler muhtelif alanlarda mühim keşiflerde bulundular. Pisagor Pisagor teoremini geliştirdi, Öklid geometrinin temellerini attı ve Arşimet fiziğe mühim katkılarda bulunmuş oldu.
Antik Yunan kültürü, Batı medeniyetinin gelişiminde mühim bir güçtü. Yunanlıların sanat, edebiyat, felsefe, bilim ve matematiğe katkıları, bugün yaşadığımız dünya üstünde kalıcı bir tesir yarattı.
VI. Antik Yunan Dini
Antik Yunan dini fazlaca tanrılı bir dindi, doğrusu birden fazla tanrıya tapınıyordu. Yunan panteonundaki en mühim tanrılar Zeus, Hera, Poseidon, Athena, Apollo, Artemis, Hermes, Afrodit ve Hephaestus’tu. Bu tanrıların insan formunda olduklarına ve Yunanistan’ın en yüksek dağı olan Olimpos Dağı’nda yaşadıklarına inanılıyordu.
Yunanlılar ek olarak mahalli tanrılar ve kahramanlar da dahil olmak suretiyle muhtelif öteki tanrılara ve tanrıçalara tapıyorlardı. Bu tanrılar çoğu zaman ziraat tanrıçası Demeter ya da gezginlerin tanrısı Hermes benzer biçimde muayyen bölgeler ya da aktivitelerle ilişkilendiriliyordu.
Yunanlılar, dünyada olup sonlanmış olan her şeyden, hava durumundan bireylerin kaderine kadar, tanrıların görevli olduğuna inanıyorlardı. Tanrılara yardım ve koruma için yakarma ediyorlardı ve onları yatıştırmak için onlara kurbanlar sunuyorlardı.
Antik Yunan dini günlük hayatın mühim bir parçasıydı. Yunanlılar tanrıların onuruna festivaller kutladılar ve tanrılardan öneri almak için kahinlere danıştılar. Antik Yunan dini ek olarak sanat, edebiyat ve felsefede de rol oynadı.
VII. Antik Yunan Hükümeti
Antik Yunan hükümeti, zaman içinde değişen karmaşa ve gelişen bir sistemdi. Yunan medeniyetinin ilk günlerinde hükümet, her biri kendi yasalarına ve hükümetine haiz olan bir kent devletleri sistemine dayanıyordu. Yunan kent devletleri büyüdükçe ve daha kuvvetli hale geldikçe, birbirleriyle ittifaklar kurmaya başladılar. Bu ittifaklar sonucunda tek bir imparator tarafınca yönetilen Yunan imparatorluğunun oluşumuna yol açtı.
Yunan imparatorluğunun hükümeti, imparatorun siyasal hiyerarşinin tepesinde olduğu bir monarşiydi. İmparatora danışmanlardan oluşan bir konsey destek oluyordu ve hükümet, askeri, gömü ve hüküm dahil olmak suretiyle muhtelif şubelere ayrılmıştı.
Yunan imparatorluğu antik dünyada kuvvetli ve müessir bir güçtü. Yunan kültürünü ve fikirlerini Akdeniz bölgesine yaydı ve Batı medeniyetinin gelişiminde mühim bir rol oynadı.
Yunan imparatorluğunun çöküşünden sonrasında, Yunanistan hükümeti gelişmeye devam etti. Şark Roma İmparatorluğu tarafınca kurulan Bizans İmparatorluğu, yüzyıllar süresince Yunanistan’ı yönetti. Bizans İmparatorluğu bir Hristiyan imparatorluğuydu ve hükümeti Hristiyanlık ilkelerine dayanıyordu.
Bizans İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonrasında Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu ve Venedik Cumhuriyeti de dahil olmak suretiyle muhtelif yabancı güçler tarafınca yönetildi. 1821’de Yunanistan sonucunda bağımsızlığını kazanmıştır ve demokratik bir hükümet kurdu. Yunan hükümeti zamanla gelişmeye devam etti ve şu anda çağıl, demokratik bir cumhuriyet.
Antik Yunan Ekonomisi
Antik Yunan ekonomisi ziraat, tecim ve üretime dayanıyordu. Birincil ziraat ürünleri buğday, arpa, zeytin, üzüm ve incirdi. Tecim Akdeniz dünyasının öteki bölgeleriyle yürütülüyordu ve üretilen mallar içinde çanak çömlek, tekstil ve metal işçiliği vardı.
Antik Yunanistan ekonomisi büyük seviyede kendi haline yeterliydi, sadece birtakım ithalat ve ihracatlar vardı. İthalatlar içinde fildişi, altın ve gümüş benzer biçimde lüks mallar ve köleler vardı. İhracatlar içinde zeytinyağı, şarap ve çanak çömlek vardı.
Antik Yunan ekonomisi bununla beraber politik sistemden de etkileniyordu. Antik Yunan kent devletleri çoğunlukla birbirleriyle harp halindeydi ve bu da ticarette ve ekonomik büyümede aksaklıklara yol açıyordu.
Antik Yunan ekonomisi de Büyük İskender’in yükselişinden etkilenmiştir. İskender, Asya ve Afrika’nın birtakım kısımlarını da kapsayan geniş bir imparatorluğu fethetmiştir. Bu, ticarette ve ekonomik büyümede artışa yol açmıştır.
Büyük İskender’in ölümünden sonrasında antik Yunan ekonomisi geriledi. İmparatorluk birkaç minik krallığa bölündü ve bu da siyasal istikrarsızlığa ve ekonomik gerilemeye yol açtı.
Antik Yunan ekonomisi karmaşa ve dinamik bir sistemdi. Coğrafya, iklim, politik sistemler ve tecim benzer biçimde muhtelif faktörlerden etkileniyordu. Antik Yunan ekonomisi Batı medeniyetinin gelişiminde dirimsel bir rol oynadı.
IX. Antik Yunan Ordusu
Antik Yunan ordusu, kültürünün ve topluluğunun mühim bir parçasıydı. Yunanlılar devamlı olarak birbirleriyle harp halindeydi ve birçok değişik askeri strateji ve taktik geliştirdiler. Bunlardan en ünlüsü, yakın formasyonda savaşan ağır silahlı piyadelerden oluşan falankstı. Falanks fazlaca müessir bir harp gücüydü ve Yunanlıların birçok harpte düşmanlarını yenmesine destek oldu.
Antik Yunan ordusu da demokrasinin gelişiminde rol oynadı. Yunan kent devletleri çoğu zaman minik bir varlıklı ve kuvvetli erkek grubu tarafınca yönetiliyordu, sadece ordu çoğu zaman basit insanoğlu tarafınca denetim ediliyordu. Bu, basit insanların ordunun iyi mi kullanılacağı hikayesinde laf sahibi olduğu ve güçlerini kendi çıkarlarını korumak için kullanabilecekleri anlamına geliyordu.
Antik Yunan ordusu topluluğunun karmaşa ve mühim bir parçasıydı. Yunan hayat biçimini şekillendirmeye destek oldu ve demokrasinin gelişmesinde mühim bir rol oynadı.
S: Efsanevi harita ile düzgüsel harita arasındaki ayrım nelerdir?
A: Efsanevi harita, mitolojik figürleri ya da vakaları tasvir eden bir haritadır. Düzgüsel harita, kara kütleleri, nehirler ve kentler benzer biçimde reel dünya özelliklerini tasvir eden bir haritadır.
S: Antik Yunan haritalarında en sık görülen mitolojik figürler hangileridir?
A: Antik Yunan haritalarında tasvir edilen en yaygın mitolojik figürler içinde Zeus, Poseidon, Athena, Apollon ve Hermes yer alır.
S: Antik Yunan’da kullanılan değişik harita türleri nedir?
A: Antik Yunan’da dünya haritaları, bölge haritaları ve kent haritaları dahil olmak suretiyle muhtelif değişik türde haritalar kullanılıyordu.
0 Yorum